65.34K
Category: medicinemedicine

Ayakta durma

1.

Ayakta durma

2.

• Ayakta Durma Hareketinin Gelişimi
Bebekler, yenidoğan dönemlerinde ayaklarından yere
bastırıldıklarında, dar bir destek noktası çerçevesinde kısmi ağırlık
vererek ayakta durabilirler. Alt ekstremiteler, ko-kontraksiyonda ve
sert bir şekilde durur. Baş kontrolü yoktur ve baş ve boyun gövde
önünde fleksiyon pozisyonundadır. Fonksiyonel bir ayakta durma
değildir.

3.

• Bebek desteklendiğinde, otomatik adımlama hareketi yapar. Bebek 2
aylık olduğunda, refleks olarak yapılan adımlama hareketi kaybolur.
Refleks adımlama hareketinin kaybolmasına ABAZİ adı verilir. 3-4 aylık
bazı bebeklerde de ayağa kaldırılıp bastırıldığında alt ekstremitelere
ağırlık aktarılamadığı görülür ki bu duruma ASTAZİ adı verilir. Fakat, bu
durum bütün bebeklerde görülmez.

4.

• 5 ay civarında bebeğin bütün postürlerde (sırt üstü, yüz üstü ve
destekli oturmada) baş kontrolünün gelişmesi ve servikal ekstansör ve
fleksör kas aktivitesinin artmasıyla birlikte, destekli ayakta durma
pozisyonunda, alt ekstremitelere kısmi ağırlık aktarmalar başlar.
• Bebek, ağırlık aktarma hareketini, alt ekstremitelerde, kalça eksternal
rotasyon, fleksiyon ve abduksiyonda, dizler fleksiyonda ve ayaklar
pronasyonda gerçekleştirir. Bu durum, bebek 7 ay civarında alt
ekstremitelerine tam ağırlık aktarmaya başlayana kadar devam eder.

5.

• 7 aylık bir bebek, ayakta destekli durma pozisyonunda, anteriyor ve
posteriyor ağırlık aktarmaları gerçekleştirebilir. Bebek, ellerinden
tutulduğunda ayakta durabilir ve yürüyebilir. Fakat, yürüyüşü,
destek noktasını arttırabilmesi için, kalça abduksiyon ve eksternal
rotasyonda ve ayaklarda artmış pronasyon şeklindedir. Bebeklerdeki
yağ dokusu longitudinal arkı ve ayaklardaki pronasyon hareketini
maskeler.

6.

• Bebek, yaklaşık 7-8 aylıkken yerden ayağa kalkmak için, kanepe, koltuk
kenarı veya yüksek bir tabureden kendini yukarı doğru çekmeyi
öğrenir ve hareketi gerçekleştirmeye çalışır. Bu dönemde, üst
ekstremiteler aktif, alt esktremiteler ise pasiftir.

7.

• Bebek, yaklaşık 10 ay civarında, koltuk kenarı ve kanepe kenarına tutunarak
ayağa kalkmayı öğrenir. Fakat, bebeğin bu aktiviteyi gerçekleştirebilmesi
için bir dizi aşamadan geçmesi gerekir. Bebek, önce kendini yukarı doğru
çekerek alt ekstremitelerinin kullanımı ile (özellikle, kalça ve diz
ekstansörleri) yarım diz üstü pozisyona gelir. Bebeğin bu pozisyona gelmesi,
üst ekstremite kas kuvvetinden çok alt ekstremite kas kuvvetine bağlıdır. Alt
ekstremiteler bu aktivite için çok çalışırken, üst ekstremiteler de dengenin
sağlanmasına yardım eder. Daha sonra bebek, intra-aksiyal rotasyon
yaparak ve alt ekstremitelerin dissosiye hareketlerini
kullanarak, yarım dizüstüne gelecek ve sonuncu adım olarak kendini yukarı
doğru çekerek, ayağa kalkacaktır. Bebek, ayağa kalktıktan sonra da benzer
şekilde, yarım diz üstü pozisyona gelerek yere oturma postürünü
gerçekleştirecektir. Bebek, bu hareket deneyimini yaşadıkça, hareketi
yapabilme yeteneği için hız kazanacaktır.

8.

• Bebek, ayağa kalktıktan sonra durduğu yerde oyuncakları ile oynayıp daha sonra SQUAT
POZİSYONUNA gelme veya tekrar yere oturma hareketini yapacaktır. Bu hareketlerin
tekrarı arttıkça, bebekte kontrol de artacaktır. Postürler arası geçişleride kullanarak, daha
çok deneyimleyecektir. Bir süre sonra bebek, durduğu yerde adımlama hareketini
yapmaya başlayacaktır. Bütün bu motor davranışlar 10 aylıktan itibaren yapılabilir. Bebek
adımlama hareketini öncelikle, bulunduğu yerde yapar, fakat, daha sonra varsa eğer
yanındaki diğer koltuklara da geçerek yürümesini devam ettirir.
• Bu süre içerisinde, bebeğin kalça ve diz fleksiyonunun azalmasıyla da anteriyor ve
posteriyor düzgünlük sağlanır. Hatta bebek, durduğu yerde kısa süre desteksiz ayakta
durmayı da deneyimler. Fakat, bebek, yürüyebilmek için desteğe ihtiyaç duyar. Bebek,
elinden tutulduğunda veya kanepeden tutunup öne doğru yürümeye çalıştığında, oldukça
hızlı bir şekilde yürür. Bebeğin tutunarak adımlama hareketinin gelişimine paralel olarak,
kalça abduksiyon, adduksiyonu, adımlamaya çalıştığı ekstremitesinde eversiyon ve
inversiyon kuvvetlenmesi de gerçekleşir.

9.

• Tutunarak, ayakta duran ve yürümeye çalışan 10 aylık bebeğin plantar
kavrama refleksi hala pozitiftir, fakat, giderek azalmaktadır. Pozitif
PLANTAR KAVRAMA refleksi, bebeğin parmaklarını fleksiyonda
tutmasına neden olur. Bu refleks, bebek destekli otururken de
değerlendirilebilir.

10.

• Bebekte ayakta durma, adımlama ve yürüme hareketi geliştikçe,
bebek, oyun için veya yerden istediği eşyayı alabilmek için yere
çömelme hareketini de (squat) yapmaya başlar. Yere çömelme
hareketini yapmanın yanı sıra bu pozisyonda uzun süre de kalabilir,
SQUAT hareketi, postürler arası geçişlere de izin veren bir postürdür.

11.

• Bebeklerde, bağımsız yürüme, 10-15 ay civarında başlar. Tipik gelişime
sahip bebekler, ortalama, 12 aylıkken bağımsız yürüyebilir. Bebek,
bağımsız bir şekilde yürümeye başladığı zamanlarda, omuzların
retraksiyonda, dirseklerin fleksiyon, kolların abduksiyon ve
ekstansiyonunun olduğu GARD ALMA POZİSYONU görülür. Destek
yüzeyini arttırmak için kalça abduksiyon ve eksternal rotasyonu devam
etmektedir. Bebek, yürüme sırasında topuk vuruşunu
gerçekleştiremez ve ayaklan pronasyon pozisyonundadır.
• Zamanla, bebeğin üst ekstremitelerindeki bu pozisyon azalır ve gövde
stabilitesini arttırmak için kollar gövdenin önüne veya yanına iner,
fakat, dirsek fleksiyonu devam edebilir. Birkaç hafta sonra da yürüyüş
sırasında resiprokal kol salınımları başlar.

12.

• Yürüyüşün pratik edilmesiyle birlikte, antero-posteriyor postural
düzgünlük, kalça ve dizdeki ekstansiyonun gelişmesi ve destek
yüzeyinin daralarak, kalça eksternal rotasyonu ve abduksiyonunun
azalması sayesinde devam ettirilir. Çocuk, zaman içinde normal
yürüme sınırlarına ulaşır. Fakat, ayaklardaki yağ dokusu görünümü (fat
pad), 2 yaşa kadar devam eder. 2 yaşından sonra, longitudinal
ark belirmeye başlar.

13.

• Bipedal lokomosyon, daha sonraki dönemlerde, 2 ile 4 yaşa kadar
devam eder. 3 yaşındaki bir çocuğun yürüyüşü 1 yaşındaki bir çocuğun
yürüyüş özelliklerinden daha da farklılaşır. Medio-lateral düzgünlük,
kalçanın abduksiyondan adduksiyona gelmesiyle birlikte sağlanır ve
devam eder.
• Dizlerde de doğumdaki genu varustan 3 yaşındaki genu valgusa doğru
12° lik bir değişiklik olur. Valgus açısı 4-7 yaş arasında da 7-10° lerde
olur. Özellikle, dizlerdeki bu değişim, kalça, ayak bileği ve ayaklardaki
medio-lateral düzgünlük ve yürüyüş karakteristiği açısından oldukça
önemlidir

14.

• Bebek büyüdükçe, yürüyüşün diğer özellikleri olan kadans, adım sayısı
ve uzunluğu, yürüyüş hızı gibi parametrelerinde değişiklikler olur.
• Kadans, dakikada atılan adım sayısıdır ve bebek ilk yürümeye
başladığında oldukça fazladır. 3 yaşındaki bir çocukla
karşılaştırıldığında, 1 yaşındaki bir çocuk tek ayak üzerinde durma
fazında çok daha az zaman geçirir. Bu da kalça stabilitesi ve kuvvetinin
az olmasından kaynaklanmaktadır. Alt ekstremite desteği arttıkça,
bebek duruş fazını daha normal sürelerde gerçekleştirmeye başlar.

15.

• Yürüyüş hızı, adım uzunluğu ile ilişkilidir. Bir adım, bir ekstremıtenin topuk
vuruşu ile başlar, diğer ekstremıtenin topuk vuruşuna kadar devam
eder.
• Adım uzunluğu, aynı ekstremıtenin topuk vuruşları arasındaki mesafedir.
Çocuğun dengesi geliştikçe, tek ayak üzerinde durma süresi ve adım
uzunluğu artar. Yürüyüş hızı gittikçe azalır (1 yaşındaki bebekle
karşılaştırıldığında).
• Çocuklarda, yürüyüş 3 yaş civarında da henüz yetişkinlerin yürüyüşü gibi
değildir. Gelişim devam etmektedir. Bebek, 3 yaşına kadar her ne kadar hızlı
yürüyebilir olsa da koşma becerisi 4 yaşa doğru gelişir.

16.

• Dakikadaki adım uzunlukları yaşa göre sıralanacak olursa, çocukluktan
ergenliğe ve yetişkinliğe geçiş aşamalarında gittikçe azalır. 12 aylık bir
çocuk, dakikada 175 adım atıyor iken, 3 yaşındaki bir çocuk 153. 7
yaşındaki bir çocuk 142 ve yetişkin birisi de 114 adım atabilir.
• Bebeğin merdiven inip çıkması, ilk olarak emekleme pozisyonuna
gelebilmesi (quadn pozisyonu) ile başlar. Bebek, el ve dizleri ile
merdiven basamaklarım çıkıp inmeyi öğrenir. Basamak çıkma
aktıvıtesi, basamak inme aktıvitesınden önce başlar.

17.

Denge ve Postural Kontrol Gelişimi

18.

Duyusal sistemler, postural kontrol gelişiminde oldukça önemlidir.
Vizüel, somatosensory ve vestibüler sistemden gelen uyarılar postural kontrol için
oldukça önemlidir ve istemli hareket gelişiminde etkili rol oynar.
Erken bebeklik döneminde vizüel input oldukça önemlidir. Vestibüler maturasyon,
en son gerçekleşir.
Gelişimin ilk 3 yılında, vizüel inputlar daha önemlidir.
Çocuklarda propriyosepsiyon, 3-4 yaş civarında gelişir. 4-5 yaşında propriyoseptif
enformasyon daha önemli olmakla birlikte, denge cevapları değişken olabilir.
Denge cevapları, 15-16 yaşından önce immatürdür. Gelişimi. daha sonra
tamamlanır.
Vestibüler enformasyon, 7-10 yaşa kadar immatür olduğundan tam olarak
kullanılamaz

19.

• Ağırlık aktaran bir bebek için oluşan duyusal bilgilendirme, emekleme,
diz üstü durma ve ayakta durma için oldukça önemlidir.
• Denge becerileri, normal postural refleks mekanizmalarla
gerçekleştirilir.
Denge cevapları:
• Düzeltme reaksiyonları,
• Tilt reaksiyonları,
• Denge (equilibrium) reaksiyonları ve
• Koruyucu reaksiyonlardan oluşur.

20.

• Düzeltme reaksiyonları, başın boşluktaki pozisyonundan sorumludur
ve tüm yönlerde gelişir.
• Herhangi bir postürde vücut ağırlık merkezinin değişimine ilk cevap,
baş düzeltme reaksiyonu (veya labirent düzeltme reaksiyonu)'dur.
Başın pozisyonu herhangi bir yönde bozulacak olursa, otomatik
olarak başın pozisyonu düzelir. Kişi veya çocuk, başını vücudunun
hareket ettiği yönün aksi tarafına doğru hareket ettirerek düzeltmeye
çalışır.

21.

• Tilt veya denge reaksiyonları, vücut dengesinde değişikliğe neden olan ve
vücudun boşluktaki pozisyonunda değişikliğin olduğu durumlardan sorumludur.
• Örneğin, düzeltme reaksiyonları, çocuğun oturduğu bir zemin hareket
ettirildiğinde ortaya çıkar. Böyle bir durumda, ilk önce baş düzeltme reaksiyonu
ortaya çıkar. Yetersiz kalması durumunda, tilt reaksiyonları ortaya çıkar.
• Örneğin, top üzerine oturtulan bir çocukta, top bir tarafa doğru hareket
ettirilirse, bebek, önce başını karşı tarafa doğru dik tutmaya çalışır. Bu da
yetmez ise bebek gövdesini topun hareket ettirildiği tarafın karşı yönüne doğru
lateral fleksiyona (gövdede tilt pozisyonu) alır.

22.

• En son gelişen postural reaksiyon, koruyucu reaksiyonlardır.
Koruyucu reaksiyonlar, vücut ağırlık merkezi, destek sınırları dışına
çıktığı zaman ortaya
çıkar. Olay gerçekleştiği sırada, sırasıyla, baş düzeltme, tilt ve denge
reaksiyonları ortaya çıkmış, fakat, yetersiz kalmış demektir.
• Örneğin, hızlı gitmekte olan bir otobüste, şoför aniden fren yapar ise
iki olasılıklı olay gerçekleşir: birincisi, kişi düşmemek için hızlıca öne
doğru adım alır. İkincisi,
kişi düşer. Kişinin düşmesi durumunda, düşen kişi, başını ve yüzünü
koruyabilmek için hemen ellerini öne doğru uzatır. Böyle bir
durumda, yeni bir destek noktası belirlemiş olur.
English     Русский Rules