Similar presentations:
Türk İdare Tari̇hi̇
1. TÜRK İDARE TARİHİ
OSMANLI DEVLETİNİN YÖNETİMYAPISI ve TARİHSEL EVRİMİ
-TANZİMAT DÖNEMİ OSMANLI
MERKEZ ÖRGÜTLENMESİ VE YENİ
BÜROKRASİ ANLAYIŞI-
2. Slayt 2
1839–1876 yılları arasında yaklaşık 40 yıllıkbir döneme karşılık gelen bir dönem.
Tanzimat, yönetsel tarihimizde önemli bir
dönüşümü ve kırılmayı yansıtmaktadır.
Tanzimat’la birlikte Osmanlı toplumsal
yapısı ve devlet örgütlenmesi köklü bir
değişim geçirmiştir. Bu dönüşümde
modernizmin etkisi, batıya öykünme ve
eski kurumlardan kurtulma yönündeki
talepler belirleyici olmuştur.
3. Slayt 3
Tanzimat döneminde çıkarılanfermanlarla (Gülhane Hatt-ı
Hümayunu, Islahat Fermanı), büyük
ölçüde bozulan kamu düzeni yeniden
inşa edilmeye çalışılırken, yüzyıllardır
süren yönetsel keyfiliğe karşı yasa ve
düzen ikame edilmek istenmiştir.
Resmi anlamda batıya yönelişin
başlangıcı
4. Tanzimat Dönemi
Tanzimat Dönemi tarihsel anlamda1839 Gülhane Hatt-ı Hümayunu’nun
ilanından 1876 yılına kadar geçen
sürecin adıdır.
Tanzimat’ın başlangıcını II. Mahmut
ve hatta III. Selim’e kadar
götürenler olduğu gibi 1908 II.
Meşrutiyet’e kadar genişletenler de
bulunmaktadır.
5. Slayt 5
“Nizam”, “nizamat”, “tanzim”gibi kelimelerle aynı kökten gelen
Tanzimat; siyasi, yönetsel,
ekonomik ve sosyal hayatta
bütüncül bir değişme ve yeniden
yapılanmayı ifade ederken,
Osmanlı’nın bütün kurumsal
yapılanmasını da etkilemiştir
6. Tanzimat öncesi
Klasik dönem reform çabaları arasındaKuyucu Murat Paşa’nın, II. Osman’ın,
IV. Murat’ın ve Köprülüler’in girişimleri
yer almaktadır.
Askeri, mali, yönetsel, yargısal ve
toplumsal alanlarda devam eden
düzensizlik ve yozlaşmalara çözüm
bulabilmek amacıyla III. Selim ve II.
Mahmut dönemlerinde de önemli reform
girişimleri yapılmıştır.
7. III.Selim Dönemi Islahatları
Nizam-ı Cedit- Avrupa usulünde yeni bir ordukurulması-Nizam-ı Cedit ordusunun
ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla İrad-ı Cedit
isimli bir hazinenin kurulması.
Nizam–ı Cedid anlayışı, II. Mahmud
dönemi reformlarının, özellikle Yeniçeri
Ocağı’nın ilgasının ve nihayet Tanzimat’ın
zeminini oluşturmuştur
1795 Mühendishane-yi Berri Hümayun
(Kara Harp Okulu)
Daimi elçiliklerin kurulması
8. II.Mahmut
Divan Teşkilatı kaldırılmış, yerine nazırlıklar kurulmuştur.Tımar sistemi kaldırıldı, Devlet memurlarına maaş bağlandı.
Memurlara fes, ceket ve pantolon giyme mecburiyeti getirilmiştir.
Müsadere sistemi kaldırılmış, mülkiyet hakkı tanınmıştır.
Osmanlı'da ilk kez posta teşkilatı kurulmuştur.
İlk kez askeri amaçlı nüfus sayımı yapılmıştır.
Nizam-ı Cedid yerine Sekban-ı Cedid
Yeniçeri Ocağı’nı kaldırmış (1826). Asakir-i Mansure-i
Muhammediyye
Avrupa tarzında eğitim verecek okullar açılmıştır (Mekteb-i Tıbbiye,
Mekteb-i Adliye vb.)
Avrupa’ya ilk kez öğrenciler gönderilmiştir.
Takvim-i Vekayi adlı ilk resmi gazete çıkarılmıştır.
İlk kez karantina sistemi uygulanmıştır.
Sened-i İttifak
9. Tanzimatı Doğuran Faktörler
İç faktörlerDevlet yönetimindeki
düzensizliklerin devam etmesi
(1590–1650 yılları arasında
görülen Celali İsyanları,
devletin önemli makamlarının
yüksek fiyatlarla satılması ve
iltizam usulünün ortaya
çıkardığı olumsuz sonuçlar)
Toplumsal kopukluklar (Devlet,
toplumsal bütünlüğü
sağlayabilmek için, “OsmanlılıkOsmanlıcılık” kavramını
benimsemiştir)
Aydın baskısı
Dış faktörler
Milliyetçilik hareketlerinin
Osmanlı’da yayılması,
1838 yılında İngiltere ile
imzalanan Ticaret Anlaşması
(1833 yılında Rusya ile
yapılan Hünkâr İskelesi
Anlaşması ile Rusya’nın
Osmanlı Devleti’yle olan
ilişkilerini yoğunlaştıracağı
endişesi üzerine İngiltere,
Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa
isyanında Osmanlı’yı
desteklemiştir. Bu desteğin
karşılığında ise Balta Limanı
Ticaret Anlaşması
imzalanmıştır)
Avrupa devletlerinin
baskıları
10. Tanzimat Döneminde Çıkarılan Fermanlar
3 Kasım 1839’da ilan edilenGülhane Hatt-ı Hümayunu,
18 Şubat 1856’da ilan edilen
Islahat Fermanı.
11. Gülhane Hatt-ı Hümayunu- 3 Kasım 1839
Tanzimat-ı Hayriye Fermanı olarakta adlandırılan Gülhane Hatt-ı
Hümayunu’nun genel ve ayırıcı
özelliği, mutlak monarşinin
yetkilerinin hukuk ilke ve
yasalarıyla sınırlandırılmasıdır
12. Slayt 12
Kendi içinde beş bölüme ayrılabilecek olan Ferman’ınilk bölümünde imparatorluğun kuruluşundan itibaren
şer’i hükümlere uyulmasının devleti kuvvetli hale
getirdiği,
ikinci bölümünde son yüz elli yıldan beri bu
hükümlere uyulmaması sonucunda devletin eski gücünü
kaybettiği,
üçüncü bölümünde devlet düzeninin sağlanması için
yeni düzenlemelerin yapılması gereği,
dördüncü bölümünde yeni düzenlemelerin
dayandırıldığı genel ilkeler
beşinci bölümünde de genel ilkelerin gerekliliği
açıklanmaktadır.
13. Genel İlkeler
Tüm tebaanın can, mal venamusunun yasal bir güvenceye
alınması,
Vergilerin tayini ve toplanmasında
adalet,
Askerlerin toplanması ve hizmet
sürelerinin düzenlenmesi
14. Slayt 14
Ferman, bir anayasa ya da yasaolmaktan çok padişahın kendi
yetkileriyle halkın hakları
arasında değişiklik yapılacağının
vaat edildiği senet türü bir
belgedir.
15. Islahat Fermanı-18 Şubat 1856
Islahat Fermanı’nda 1839’daki güvencelertekrarlanmaktadır.
Ancak Islahat Fermanı’nın, Tanzimat
Fermanı’ndaki güvenceleri ve reformları
daha da ileri götürmesi ve Tanzimat
Fermanı’nın aksine Kuran’a, eski yasalara
ve devletin parlak devirlerine tek bir
kelime bile değinmemesi iki reform
belgesi arasındaki temel farklılığı ortaya
koymaktadır.
16. Slayt 16
Yirmi maddeden oluşan fermanda;Tüm tebaanın mal, can ve namus güvenliğinin sağlanması
Yasa önünde herkesin eşit kılınması
Kişi ve kurumlara ait mülkiyetlere saygı gösterilmesi
Tüm tebaanın kamu hizmetlerine ve askerlik hizmetlerine
kabul edilmesi
Belli sınırlar içinde mezhep ve eğitim özgürlüğünün
sağlanması
Vergilemede eşitlik ilkesinin uygulanması
İltizamın kaldırılması ve vergilerin doğrudan devlet
tarafından toplanılması
Yargılamada açıklık ilkesinin uygulanması
Yargı önünde şahitlik etmede eşitliğin sağlanması
Yargılamadan sonra idam ve af hususunda padişaha özel
ayrıcalık tanınması
Hükümlülerin mallarının müsadere edilmemesi
İşkencenin kaldırılması ve önleyici bedensel cezaların
kurallara bağlanması
Cezaların uygulanmasında daha insancıl yasalara uyulması
17. Slayt 17
ticari ve cezai davalar için karmamahkemelerin kurulması
bu mahkemelerde uygulanmak üzere medeni,
ceza ve usul yasalarının oluşturulması
ruhani alandaki ayrıcalıklar dışında gayrimüslim
cemaatlerin ayrıcalıkları ve
dokunulmazlıklarının gözden geçirilmesi
patriklere ve gayrimüslim cemaatlerin
meclislerine tanınan bazı hukuk davalarına
bakma yetkisinin devam ettirilmesi
bu cemaatlerin eyalet meclislerinde ve yüksek
adalet divanında adilce temsil edilmelerinin
sağlanması
Hıristiyanlar hakkında kullanılan hakaret içeren
sözlerin kaldırılması
rüşvet ve her türlü yolsuzlukla mücadele
edilmesi düzenlenmektedir.
18. Osmanlı Merkez Örgütlenmesinde Reform
Osmanlı merkez örgütlenmesi esas olarak II.Mahmut dönemi ile birlikte değişmeye başlamıştır.
II. Mahmut döneminde yürütme organında bazı
değişiklikler yapılarak bakanlık sistemine
geçilmiştir.
Bu uygulamayla birlikte Sadaret Kethüdalığı
Umûr-ı Mülkiye Nezareti’ne (İçişleri Bakanlığı),
hariciye işlerine bakan Reis’ul küttablık da Umûr-i
Hariciye Nezareti’ne (Dışişleri Bakanlığı)
dönüştürülmüştür. Daha sonra bu iki bakanlığı
Umûr-ı Maliye Nezareti (Maliye Bakanlığı), Evkaf
Nezareti (Vakıflar Bakanlığı) ve Umûr-ı Maarif
Nezareti (Milli Eğitim Bakanlığı) izlemiştir.
19. Slayt 19
II. Mahmut döneminde yapılan reformçalışmalarından biri de resmi ve
sürekli danışma meclislerinin
kurulmasıdır.
Bu dönemde Meclis-i Valâ-yı
Ahkâm-ı Adliye ile Dar-ı Şurayı
Bab-ı Âli adında iki meşveret meclisi
oluşturulmuştur.
20. Meclis-i Valâ-yı Ahkâm-ı Adliye
Reformlarla ilgili olarak yapılacakyasal düzenlemeleri görüşmek,
devlet ve milletin refahı için gerekli
yasa ve tüzükleri daha fazla sayıda
kişinin fikrini alarak kararlaştırmak.
Tanzimat döneminde oluşturulan
diğer tüm meclislerin aldıkları
kararlar, Meclis-i Valâ’nın onayından
geçtikten sonra yürürlüğe girmiştir.
21. Meclis-i Âli-i Tanzimat
Meclis-i Valâ’dan farklı olarak uygun gördüğü herkonuda yasama görüşmesi açabilme, memurlar
ya da halk tarafından sunulan önerileri kabul edip
görüşebilme yetkilerine sahip kılınmıştır.
Bu durum, halkın yasama sürecine katılımı
anlamına gelmektedir.
Meclis-i Tanzimat’ın onayı alınmadan hiçbir
teklifin yasalaşamayacağı ilkesi getirilmiştir.
Yasama erkine tanınan bu üstünlük, parlamenter
hükümete doğru uzanan bir hareketin
başlangıcını oluşturmaktadır.
9 Eylül 1861’de çıkarılan bir fermanla iki meclis,
Meclis-i Valâ-yı Ahkâm-ı Adliye adıyla tek çatı
altında toplanmıştır.
22. Şûra-yı Devlet
1 Nisan 1868 tarihli bir nizamname ile devletinen yüksek danışma ve idari yargı organı olan
Şûra-yı Devlet oluşturulmuştur.
Şûra-yı Devlet’in kuruluş nizamnamesinde
belirtilen görev ve yetkileri; her çeşit yasa ve
tüzük tasarılarını incelemek ve hazırlamak; idari
ve adli mahkemeler arasında çıkan
anlaşmazlıklarda görevli organı tayin etmek;
kendisine verilen her türlü yönetsel işleri karara
bağlayarak, alınan kararları Padişaha arz etmek;
Padişah ve bakanlar tarafından iletilen
sorunlarda görüş bildirmek; hükümetle bireyler
arasında meydana gelen davalara bakmak;
yolsuzlukla suçlanan memurları yargılamaktır.
23. Divan-ı Muhasebat
Kamu harcamalarının bütçeödeneklerine uygunluğunu
denetlemek üzere, 1862 yılında
Divan-ı Muhasebat (bugünkü
Sayıştay) kurulmuştur.
24. Bakanlıklara (Nezaretlere) Bağlı Olarak Çalışan Meclisler
Meclis-i Umur-ı Nafi’aMeclis-i Karantina
Meclis-i Muhasebe-i Maliye
Meclis-i Zira’at
Meclis-i Ticaret
Meclis-i Es’ar
Meclis-i Ma’adin
Meclis-i Ma’arif-i Umumiye
25. Slayt 25
Merkezi örgütlenmedeki reformlar bağlamında sonolarak valilerin yetkileri sınırlandırılmış,
vilayetlerde meclisler oluşturularak (muhassıllık
meclisleri), valinin bu meclislere ve Bab-ı Âli’ye
danışmadan hiçbir iş yapmaması sağlanmıştır.
Ancak, 1850’lerde valilerin özerkliliğini azaltmaya
yönelik bu türden bir merkezileşmenin, taşranın
etkin yönetimine zararı olduğu anlaşılmış, bunun
üzerine 1858’de yeniden bir düzenlemeye
gidilerek, bütün memurlar valilerin emri altına
alınarak yetkileri iade edilmiştir.
1864’te yeni bir Vilayet Nizamnamesi’yle, vilayet,
sancak, kaza ve karyeden (köy) oluşan hiyerarşik
bir sistem getirilmiştir.
26. Yeni Bürokrasi Anlayışı
Klasik dönem Osmanlı kamubürokrasisi, patrimonyal nitelikler
taşırken, meşruiyeti hükümdar
temsil etmektedir.
Tanzimat döneminde Osmanlı
bürokrasisi, patrimonyal
bürokrasi anlayışından yavaş yavaş
uzaklaşarak yasal-ussal
bürokrasiye doğru evrilmeye
başlamıştır.
Düalist bir yapının oluşması
27. Slayt 27
II. Mahmut, geleneksel kalemiyeden modernbürokrasiye (sivil bürokrasi) dönüşümü
başlatmış ve bürokrasi örgütünü
güçlendirmiştir.
II. Mahmut döneminde yönetsel yapının
Avrupa bakanlıklar sistemi
doğrultusunda yeniden düzenlenmeye
başlaması, sadrazamın padişahın mutlak
vekili olarak geleneksel rolünün ortadan
kaldırılarak başvekâlete dönüştürülmesi,
resmi ve sürekli danışma meclislerinin
oluşturulması ve kamu görevlileriyle
ilgili yapılan düzenlemeler bu değişimin
temel noktalarını oluşturmaktadır.
28. Slayt 28
Reform çabalarının diğer bir boyutunu da devletikoruma isteği oluştururken, bu durum Tanzimat
dönemine gelindiğinde merkeziyetçi bir yapı ile
kendini göstermiştir.
Tanzimat’ın kurucuları ekonomik, sosyal ve siyasal
alanda yapılacak reformları, bürokratik ve
merkeziyetçi bir yapı ile gerçekleştirmeyi
düşünmüşlerdir. Gülhane Hatt-ı Hümayunu ile
bürokratların mal, can ve namus emniyeti güvence
altına alınırken, medreseler dışında yeni eğitimöğretim kurumları oluşturularak ulemanın gücü
kırılmaya çalışılmıştır. Bu gelişmeler sonrası,
padişahın yönetim yetkisi sivil bürokrasiye
aktarılmış, egemen güç, kalemlerden ya da
mekteplerden yetişen yeni bir yönetici elitin
eline geçmiştir.
29. Slayt 29
Bu yönetici elitin lisan bilmeleri veyeni kurumlarda memur olarak
istihdam edilmeleriyle birlikte, batı
ile ilişki içerisinde olan kalem
efendileri denilen bir sınıf
oluşmuştur.
30. Slayt 30
Yönetici elitin büyük çoğunluğuTercüme Odası’nda yetişmiştir.
Bu dönemde bürokratların
çabalarıyla devlet yönetimindeki
şahsilik unsuru yavaş yavaş
ortadan kalkmış, gayrişahsîlik
unsuru uygulamaya konulmuştur.
Uygulama ile kamu görevlileri
padişahın kulları olmaktan
çıkarak devletin hizmetkârlarına
dönüşmüşlerdir.
31. Slayt 31
Gayrişahsîlik ilkesi üzerineoturtulmaya çalışılan bu yeni sivil
bürokrasi, kendi içinde homojen bir
yapıya sahip değildir.
Gelenekçi müslüman memurlar
Gayrimüslim memurlar
Modernist müslüman memurlar
32. Slayt 32
Tanzimat merkeziyetçiliği aynızamanda taşradaki kamu
hizmetlerinin aksamasına da sebep
olmuştur. Kırtasiyeciliğin artması
bürokrasinin hızını önemli ölçüde
düşürürken, resmi işlerin
hızlandırılması için halkın
memurlara bahşiş adı altında rüşvet
verme yolunu seçtiği görülmüştür.