Similar presentations:
Tari̇h öncesi̇ mağara resi̇mleri̇
1.
TARİH ÖNCESİMAĞARA RESİMLERİ
2.
TARİHÖNCESİ
MAĞARA
RESİMLERİ
19. yüzyıl itibariyle keşfedilmeye başlanan mağara resim sanatı,
dönemin uzmanlarını bile hayrete düşürmüş, tarihi konusunda uzun
bir süre netlik koyulamayıp paleolitik insan tarafından icra edilmiş
olmasına kuşku ile bakılmıştır. Bir süreliğine kuşkuya neden olan
mağara resimleri daha sonra paleolitik avcı-toplayıcı yaşamın
imgesel karşılığı olan bir sanat olarak kabul edilmiştir. Mağara
resimlerinin
tarihi
M.Ö.
40.000-10.000
yılları
arasına
tarihlenmektedir. Resim içeren mağaraların en yoğun olarak
bulunduğu bölgeler son Buzul Çağının güney eteklerinde yer alan
Orta ve Kuzey İspanya, Güney Fransa, Kuzey İtalya, Ural Dağları ve
Doğu Avrupa’ya uzanıyor. Bugüne kadar yalnızca Avrupa’da duvar
resimleri içeren 277 tarih-öncesi mağara bulunmuş. Afrika’dakilerin
sayısının
ise
1
milyonu
aştığı
tahmin
ediliyor.
3.
TARİH ÖNCESİ MAĞARA RESİMLERİİnsanoğlu yazmadan önce çizmeye ve boyamaya başlamıştır.
Mağaralarda ve dıştaki kaya yüzeyleri üzerinde bulunan boyalı
resimler ve çizgiler, insanın binlerce yıl önce fikirlerini nasıl
ifade ettiğini gösteriyor. Bu resimler mağara duvarlarını
süslemekten öte amaçlara yönelmiştir. Hayatın tabiata ve
tabiattaki yaratıklara karşı çetin bir savaş anlamını taşıdığı
çağlarda, bu resimler o savaşın bir parçası ve insana olağanüstü
büyüsel güç sağladığına inanılan birer araç olmuştur. Bunlar
tabiata hâkim olmanın birer sembolü, avın şanslı geçmesini
sağlayan birer tılsımdırlar.
4.
TARİH ÖNCESİ MAĞARA RESİMLERİÜst Paleolitik Çağ'ın önemli gelişmelerinden biri de insanların
entelektüel hayatlarıyla ilgili birtakım sanat eserlerini yapmaya
başlamalarıdır. Mağara duvarlarına ve çeşitli objeler üzerine
yapılan boyalı resim, gravür, alçak kabartmalar ile heykelcikler,
Paleolitik sanatın, Sanat Tarihi içinde oynadığı rolü ortaya koyar.
5.
FRANSA LASCAUX MAĞARASIAvrupa’da rastlantı sonucu bulunan Paleolotik mağaralardan en
eskisinin, Fransa’da Lascaux Mağarası olduğu ve buradaki en eski
yerleşimin M.Ö. 40.000 yıl öncesine kadar gittiği sanılmaktadır.
Mağara duvarlarında yer alan resimler günümüzden 17,000 yıl
öncesine tarihlenmektedir. Mağara 1940 yılında tespit edilmiştir.
Lascaux, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra ziyarete açılmıştır. Fakat
ziyaretçi akınına uğrayan mağaranın içinde karbon dioksit miktarı
artınca duvardaki resimlerde ciddi bir hasar oluşmuştur. Sonrasında
ise mağara onarım için kapatılmış, 1963’de araştırmacılar dışında
ziyarete kapatılmıştır. Fransa’da Lascaux Mağarası’nda bulunan
resimler, yakındaki bir başka mağarada tekrar yapılarak ziyaretçilere
açıldı. Lascaux Mağarası’ndaki tarih öncesi resimlerin
reprodüksiyonlarını görmek isteyenler artık Lascaux II mağarasını
geziyor.
6.
"Lascaux Mağarası"), Fransa'nın güneybatısındaki Dordogne ilindekiMontignac köyü yakınlarında yer alan mağara kompleksidir.
7.
FRANSA LASCAUX MAĞARASI250 m uzunluğundaki Lascaux Mağarası, bir galeriler dizisi, bir
kuyusu ve bir ücra bölümünden oluşmaktadır. Kuzeydeki giriş
duvarlarında kırmızı ve siyah renkli figürler bütün Paleolitik
sanatın en büyük frizi sayılır; gerçekten de Altamira’daki en
büyük bizonların uzunluğu en çok 2 m, iken, Lascaux
Mağarası’daki sığırların uzunluğu 5 m’den fazladır.
8.
FRANSA LASCAUX MAĞARASITarihöncesi insanlar, bu «bezeme» gerçekleştirmek için muhtemelen
iskele kurmuşlardır. Mağaranın duvarlarında çeşitli hayvan
figürlerinden oluşan oldukça zengin bir kompozisyon görülür.
Figürlerin sayısı 2.000 civarındadır. Lascaux insanı, tartışmasız,
güçlü bir sanat duygusuna sahiptir; eserin yapılmasında göze çarpan
yetenekleri, figürlerin sahneye konuşunda da kendini gösterir.
Lascaux hayvanları, kompozisyonlarıyla klâsiktirler. Hayvan
resimleri içinde, sıklık oranı türlere göre değişir; atların ve bizonların
sayısı geyik, dağ keçisi, ren geyiği, ayı, yırtıcı hayvanlar ve
gergedandan çok fazladır. Türler arasındaki bu hiyerarşi figüratif
sahnelerin yerleştirilişinde de göze çarpar; burada da, bilinmeyen
nedenlerle bizon-at çifti ana panolarda belirirken, yırtıcı hayvanlar ve
gergedan dipteki galerilere yerleştirilmiştir.
9.
FRANSA LASCAUX MAĞARASIAyrıca resimler arasında, bizonun saldırısına uğrayan insan figürünün
yer aldığı örnek dikkâti çekmektedir. Bu örnek, sanatçının hayvan
figürlerinin hareket ve anatomisine hâkim olduğunu göstermektedir.
Lascaux sanatının özgünlüğü, ikonografik çeşitlilikten çok figürleri
canlandırma biçiminde yatar; sanatçı hareketi gerçekçi, ama parçalı ve
seçmeci bir biçimde ifade eder. Örneğin, ön ayakların hareketi, tek
başına bir atın tırıs gittiğini anlatır. Aynı şekide, Lascaux, hayvan
figürlerine eşlik eden işaretlerin çokluğu ve çeşitliliği ile de diğer
Paleolitik mağaralardan çok daha zengindir. A. Leroi-Gourhan bunların
sayısını 410 olarak saptamıştır; oysa diğer mağaralarda işaret sayısı 2030’u geçmez. Bu işaretler çok çeşitlidir; bunlardan bazıları sıradandır;
kırmızı, sarı ve siyah renkli dal biçimliler ve ya «damalılar» ise mağara
sanatının eşsiz örnekleridir. Bütün işaretler, tarihöncesi uzmanlarının
nüfuz etmeye çalıştıkları bir simgesel anlam taşır.
10.
11.
12.
13.
14.
15.
16.
17.
18.
19.
20.
21.
Lascaux’un alt galerilerinden birinde birbizonun önünde yatmakta olan bir avcı
bulunmaktadır. Avcının kuş maskesi de yerdedir,
hayvana saplamış mızrak bağırsaklarının
dökülmesine neden olmuş, boynuzlu bir suaygırı
sahneyi terk ederken resmedilmiştir. Bu
sahneden olasılıkla bir av sahnesi gerçekçi bir
kompozisyonla tasvir edilmiştir. Ancak ilginç olan
nokta neredeyse tüm resimlerde hayvanların
başarıyla çizilmesine karşın manzara resmine hiç
rastlanmamış olmasıdır.
İnsana Saldıran Bizon, M.Ö. 15.000, Mağara Resmi,
Lascaux Mağarası, Fransa
22.
Figürlerin Ayaklarındaki Geometrik Şekiller, M.Ö. 15.00012.000, Mağara Resmi, Lascaux Mağarası, Fransa• Lascaux’ da bir türlü anlam verilemeyen
geometrik şekillere de rastlanılmıştır.
Bunlar dama tahtasını veya eski
şövalyelerin kalkan veya sembollerini
andıran altı, sekiz veya daha az kareye
bölünmüş, bazen boyasız yani boş
bırakılmış bazen de her karesi kırmızı,
siyah gibi renklere boyanmış şekillerdir.
Bunlar çoğu zaman bir figürün
ayaklarından birinin altına yapıldığı için
yapanın imzası olma ihtimali
düşünülmektedir. Ayrıca şekillerin
hayvanların ayaklarına yapılması ile
sanatçının, güçlü ve hızlı hayvanları, kendi
şahsiyetiyle ilişkilendirdiği sembollerle
zapt etme ve onları hâkimiyet altına alma
amacı güttüğü de düşünülebilir.
23.
İSPANYA ALTAMİRA MAĞARASI24.
İSPANYA ALTAMİRA MAĞARASIMağara resimlerinin en ünlü gruplarından biri Kuzey
İspanya'daki Altamira Mağarası olup, 1868'de bir avcı tarafından
keşfedildi. Altamira Mağarası, tarih öncesi'nden kalma duvar
resimleriyle ünlüdür. Kayalar oyularak oluşturulmuş çizimlerin
bizon, geyik, vahşi boğa ve diğer hayvan resimlerinin, Paleolitik
Çağa ait olduğu saptanmıştır. Kahverengi, siyah ve kırmızı
renklerden oluşan resimler, aşıboyası ve toz hâline getirilmiş
minerallere yağ katılarak elde edilmiştir. Altamira'daki en büyük
bizonların uzunluğu en çok 2 m. olup, gerçeğe çok yakındı..
25.
İSPANYA ALTAMİRA MAĞARASIGirişe yakın tavanda yer alan canlı renkli büyük hayvan
resimleri, daha çok bizon görüntüleridir. Figürler, bunları yapan
sanatçının kaya yüzeyinin doğal biçiminden ustaca
yararlandığını ortaya koymaktadır. Çeşitli hayvan figürlerinin
yanı sıra, duvarlarda siyahla boyanmış, kırmızıyla çizilmiş ya da
kazılarak yapılmış bir çok figür vardır. Bu resimlerin Paleolotik
dönemde (M.Ö. 40.000-10.000) yapıldıkları kabul edilmektedir.
26.
• En dikkat çekici tasvirlermağaranın tavanında yer
almaktadır. Konu itibariyle
bir bizon sürüsü tasvir
edilmiştir. Dış konturları
siyah ile çevrelenmiş, iç
kısım ise kırmızı renkte
boyalarla doldurulmuştur.
Bizonlar sürü içerisinde
serbest bir biçimde hareket
halindeyken resmedilmiştir.
Bizon Sürüsü, M.Ö. 15.000, Mağara Resmi, Altamira Mağarası,
İspanya
27.
28.
29.
30.
31.
32.
ANTALYA – ÖKÜZİNİMAĞARASI
33.
ANTALYA – ÖKÜZİNİ MAĞARASITürkiye'de tarihöncesi devirlerden kalma mağara resimlerinin en
güzelleri Antalya yakınlarındaki Katran Dağı'nda bulunan
Öküzini Mağarası'ndadır. 1957 yılında İ.Kılıç Kökten tarafından
bulunmuştur. Daha sonra kazılarak ortaya çıkarılmıştır. Mağara,
beş farklı eski Çağ kültürüne ev sahipliği yapmıştır. Yapılan
araştırmalarda, Bakır Çağ, Eski Çağ, Kalkolitik Çağ ve Neolitik
Çağ’a ait birçok eşya, kemik ve iskeletler bulunmuştur.
Mağaranın giriş kısmında yer alan boğa resmi dikkat
çekmektedir.
34.
35.
36.
37.
Mağara Resimlerine Genel Bir Bakış :Altamira’ ve Lascaux mağaralarının duvar resimlerinde
insanların bilinen ilk soyut düşüncelerini görebilmekteyiz. Kaya
duvarlarını resimleyen sanatçılar hayvansal yağ ile karıştırılmış
renkli topraklar kullanmışlardır; bitki özsularından ve sütten de
yararlanmışlardır. Resimlerde belli bir çeşitlilikle yerini alan
renkler adeta bir armoni oluşturmaktadır. Kırmızı gibi bazı
renklerin hakim olduğu görülür. Resimlerin konturlarını
kazıyarak veya başka yöntemlerle çiziyorlar ve boyayı sürmek
için hayvan kılı, yosun ya da deri parçaları kullandıkları
anlaşılmaktadır. Püskürtme yöntemiyle de boya kullandıkları,
bunun için içi boya doldurulmuş kemik parçalarından
yararlandıkları anlaşılıyor.
38.
Fransa Lascaux, “yaban öküzü”İspanya Altamira “boğalar”
Mağara insanları duvar resimlerini yaparken, karbon/kömürün siyahını, demirli toprağın kırmızı ve sarısını,
manganezin koyu kahverengini kullandılar. Bu maddeleri ezip toz haline getirdikten sonra hayvan yağı ya da suyla
karıştırarak sürülebilir hale getirdiler. Boyaları sürmek için, hayvan kıllarını, yosun ya da deri parçalarını,
püskürtmek için boynuz ve uzun kemikleri kullanmış oldukları sanılmaktadır. Fransa Lascaux mağarasındaki
yaban öküzü ve kuzey İspanya’daki Altamira mağarasındaki boğalar holü ve koşan hayvanların resmedildiği duvar,
eşsiz üst paleolitik duvar boyama sanatı örnekleridir.
39.
Mağara Resimlerine Genel Bir Bakış :Mağara duvarlarındaki resimlerin dikkât çekici bir yanı da
sanatçıların, modelleri için kaya üzerindeki kabarık çıkıntılardan
yararlanmış olmalarıdır. Bunlar adeta hayvanın gövdelerinin
biçimlendirilmesinde kolaylık sağlamıştır. Bu mağaralardaki
resimlerde şaşılacak bir desen ve renk ustalığı görülmektedir. Bu
ustalık tarihöncesi insanının avcılık tekniklerinin gelişmesine
paralel olarak üstün bir gözlem yeteneğine sahip olduğunu gösterir.
İnsan betimine neredeyse hiç rastlanmayan resimler, sahibinin
takdir toplayacağı yani herkesin görebileceği bir mekân yerine
daha çok mağaranın ulaşımı güç, izbe mekânlarına yapılıyordu.
‘’El resimleri ve bazı fantastik resimlerdeki hayvan-insan karışımı
figürler bir yana bırakılırsa ana tema yalnızca av hayvanlarıdır.
40.
Mağara Resimlerine Genel Bir Bakış :Besin ekonomilerinde çok fazla yer kaplamayan (at, bizon gibi)
hayvanların oluşturduğu sahneler çoğunlukta idi. İnsan yerine
hayvanlarla oluşturulan sahneler, avcı-toplayıcı topluluklarının
doğayı sosyal terimlerle düşündüğüne kanıt oluşturabilir.
Belli bir perspektifin olmadığı sahnelerde önemli bir unsur
figürlerin statik olmayışıdır. ‘’Daha da önemlisi belki
resimlerdeki av hayvanlarının hareket halinde oldukları göze
çarpar. Bacakların duruşu, beden çizgileri, ya da başın dönük
biçimi bize bunu gösterir, öyle ki en erken resimlerde bile bu
hareket duygusu son derce açıktır.
41.
Mağara Resimlerine Genel Bir Bakış :İlkel insan avcılık yaparak ya da besin toplayarak hayatını
sürdürmüştür. Av şansını artırabilecek hususlardan biri de kuşkusuz
resim büyüsü yapmaktı. Bu nedenle resim yapma işine sadece büyü
de denilebilir. Bu sayede avlanacak hayvan üstünde adeta ona
önceden sahip çıkan bir kuvvet sağlanıyordu. Resimle tabiatüstü
güçler arasında bir ilişki kuran düşünce şekline günümüzde de
rastlanmaktadır. Günümüzde birçok dinde tapınma sırasında tam bir
içtenlik ve kendini verebilmek için maddi semboller ve heykeller
kullanılmaktadır. Bu durum resim ile inanç arasında ilişkinin
olabileceğine de göstermektedir. Resimlerin bu fonksiyonu nedeniyle
Paleolotik mağaraların birer küçük tapınak olabileceklerini de
göstermektedir. Mağara ressamlarına ise o toplumun din önderleri
olarak bakılıyor.
42.
Mağara Resimlerine Genel Bir Bakış :Mağara duvar resimleri yaşadığı tabiattaki olayları çok iyi
gözlemlediğini de göstermektedir. İlkel insan avın bereketini
sağlamak ve iyi bir av sonrası şükranlarını sunmak için yalnız
resim yapmakla kalmıyor, ayrıca büyüsel danslar da yapıyordu.
Bazı mağara resimlerinde büyüsel danslar yapan insan
figürlerine de rastlanılmaktadır.
Paleolotik Çağdan kalma resimlere sahip olan mağaralar, ya
toplantı amacıyla kullanılmış veya komün hayatı yaşayan bütün
bir köy halkını içlerinde barındırmışlardı.
history